Akılcı İlaç Kullanımı
19 Ekim 2021

Dünya Saglik Örgütü (DSÖ), bir insanlik hakki olarak saglik ve sagliga erismekte esitlik ilkesinden hareketle, ilaca erisebilirligin uzun vadeli ilaç politikalarinin ayrilmaz bir parçasi olarak görülmesi gerektigi sonucuna varmistir. Daha genis bir çerçeveden bakildiginda bu konu tüm saglik politikasinin bir parçasi  olarak degerlendirilmistir.

Tüm dünyada yanlis, gereksiz, etkisiz ve yüksek maliyetli ilaç kullanimi çesitli boyutlarda sorunlara neden olmaktadir. Bu etkiler arasinda hastalik ve ölüm oranlarinda artis olmasi,  ilaçlarin yan etki riskinin artmasi, kaynaklarin yanlis tüketilmesiyle sonuçta temel ilaçlara bile ulasilabilirligin azalmasi, acil ve temel ilaçlara karsi gelisebilecek dirence dayali olarak, tedavinin ekonomik ve sosyal maliyetinin artmasi sayilabilir. Bu nedenlerden dolayi dünyada çesitli çözüm yollari üretilmeye, gelistirilmeye çalisilmistir. Bu baglamda dünyada “Akilci Ilaç Kullanimi (AIK)” çalismalari baslatilmistir.

1985 yilinda Nairobi’de yapilan DSÖ toplantisi AIK çalismalari için baslangiç sayilmaktadir. AIK, DSÖ tarafindan; kisilerin klinik bulgularina ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düsük maliyette ve kolayca ulasabilmeleri olarak tanimlanmistir.

Dünya Saglik Örgütü’nün tahminlerine göre, ilaçlarin % 50′sinden fazlasi uygun olmayan sekilde reçetelenmekte, temin edilmekte veya satilmaktadir. Tüm hastalarin yarisi da ilaçlarini dogru sekilde kullanamamaktadir.

Tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde de yanlis ve gereksiz ilaç kullanimi halk sagligini etkileyen ciddi bir sorundur. Akilci olmayan ilaç kullanimi hastalarin tedaviye uyuncunun azalmasina, ilaç etkilesimlerine, bazi ilaçlara karsi direnç gelismesine, hastaliklarin tekrarlamasina ya da uzamasina, advers olay görülme sikliginin artmasina, tedavi maliyetlerinin artmasina neden olur.

Bir endikasyon için uygun ilaç, etkililik, güvenlik, uygunluk ve maliyet kriterleri dikkate alınmışsa akılcı olarak seçilebilir.

Akılcı İlaç Kullanımının sağlanması konusunda farkındalığın oluşturulması ve toplum bilincinin artırılmasında hekim, eczacı,  hemşire, diğer sağlık personeli, hasta/ hasta yakini, sektör, düzenleyici otorite, meslek örgütleri ve diğer (Medya, Akademi vb.) gruplar sorumluluk sahibi taraflar olarak sayılabilir.